FETÖ’cü hakimlerin kendilerine biat etmediği için uyguladığı mobbing sonucu canına kıyan Didem Yaylalı’nın hikayesi FETÖ’nün yerleştirme hakim ve savcılarının devlet kurumlarında astlarına yaptığı baskıyı gözler önüne seriyor.
2013 yılı Ağustos ayında Didem Yaylalı ablasına “Beni iki gün boyunca rahatsız etmeyin. Dinlenmek istiyorum” diyerek Muğlaya Fethiye’ye gitti. Burada intihar eden Yaylalı’yı intihara götüren süreç FETÖ’nün devlet kurumlarında kurduğu baskı ve zorbalığı bir kez daha gösteriyor.
Didem Yaylalı’nın babası, emekli astsubay Yaşar Yaylalı, Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2009 yılında mezun olan kızının hakimlik sınavını kazandığını söylüyor. Adaylık Akademisi’nde sağlık sorunu sebebiyle 2 derse devam edemeyen kızının bununla ilgili hastaneden rapor aldığını söylüyor. Bu raporun sahte olduğu iddia edilerek Yaylalı hakimliğe alınmadı. Didem Yaylalı’yı intihara sürükleyen bu olayla ilgili baba Yaşar Yaylalı o dönem HSYK’da görev yapanları suçluyor ve asıl sebebin rapor değil Didem’in FETÖ’ye biat etmemesi olduğunu aktarıyor.
Baba Yaşar Yaylalı, kızıyla ilgili “sahte rapor” iddiasında bulunan kişinin HSYK Tetkik Hakimi Mustafa Arslan olduğunu belirtti. Baba Yaylalı aynı zamanda Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım’ın mülakatta kızına “Bizden olacaksın. Bize biat edeceksin” dediğini ancak kızının kabul etmediğini söyledi.
Yaşar Yaylalı’nın kızının ölümünden sorumlu tuttuğu FETÖ’cü üstleri Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım, eski HSYK 1’ince Daire Başkanı İbrahim Okur ve eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ile tetkik hakimi Mustafa Arslan 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi ardından yapılan soruşturmada tutuklandılar.
Kaynaklar
Hürriyet – Genç hakim adayı yaylalı intihar etti
Hürriyet – Hakim adayı gelinliği İle uğurlandı
Hürriyet – Emekli Astsubay Yaşar Yaylalı: Kızımın hakim olmasını engelleyenler şimdi cezaevinde