Anasayfa » Yüksek yargıya ‘FETÖ ile mücadele’ damgası
FETÖ'de Bugün

Yüksek yargıya ‘FETÖ ile mücadele’ damgası

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtaya seçilen yeni üyeler çoğunlukla FETÖ ve darbe girişimine yönelik soruşturma ve kovuşturmalarda yoğun görev alan isimlerden oluştu.

Yargıtay ve Danıştaydaki iş yükü nedeniyle yeni üyelerin atanması ve dairelerin kurulması amacıyla çıkarılan 696 sayılı KHK gereği Yargıtaya 100, Danıştaya 12 yeni üye seçildi.

Yüksek yargıç olarak seçilen isimlerin özellikle FETÖ’nün darbe girişiminden önce veya darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda görev alan isimlerden oluşması dikkat çekti.

Darbeden bir gün önce FETÖ çatı davasını açmıştı

Yargıtay üyeliğine getirilen Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce elebaşı Fetullah Gülen’in de arasında bulunduğu üst düzey örgüt yöneticileri hakkında “FETÖ çatı davası” olarak anılan davayı açmıştı.

Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir ise Semih Terzi’yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin iddianameyi düzenlemişti.

Yargıtay üyeliğine seçilenlerden Ankara Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük, darbe girişimine ilişkin Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlerle ilgili dava ile siyasetçi, gazeteci ve bürokratların telefonlarının usulsüz dinlenmesine ilişkin, kamuoyunda “VIP dinleme” davası olarak bilinen davayı açmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili olan Aytekin Cenikli, bu görevinden önce darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahındaki eylemlerle ilgili “çatı davası”nı gören Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma savcısıydı. Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine getirilen Cenikli, cezaevlerinden sorumlu olarak görev yapıyordu.

Yargıtay üyeliğine getirilen isimlerden Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Odabaşı, Terör Suçları Suçları Soruşturma Bürosundan sorumluydu.

Üst düzey bazı isimleri sorgulamıştı

Ergün Şahin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü’nde yakalanan kalkışmanın üst düzey bazı isimleri sorgulamıştı. O dönemde Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcıvekili olan Şahin, sonraki aylarda Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine getirilmiş, bu görevinin ardından da Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcısı olmuştu.

Cafer Aşık ve Numan Kılıç, çoğunlukla KPSS sorularının FETÖ mensuplarınca sızdırılmasına ilişkin davaları gören Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde üye hâkim görevindeydiler. Aşık ve Kılıç, Başbakanlığı döneminde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofislerine “böcek” olarak anılan dinleme cihazlarının konulması, Erdoğan’ın da arasında bulunduğu devlet büyüklerinin kriptolu telefonlarının dinlenmesi ve Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmelerine ilişkin davalarda da kürsüye çıkmışlardı.

Yargıtay üyesi olarak seçilen isimlerden Turhan Kök’ün üye hâkim olarak görev yaptığı Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen günlerde 28 Şubat davasını karara bağlamıştı.

Muhammed Yavuz, FETÖ çatı davasının firari sanığı, eski Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ile annesi Melek İpek’in de aralarında bulunduğu 45 sanığın yargılandığı dava ile darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda meydana gelen eylemlere ilişkin davayı gören Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi, Mustafa Çorumlu ise Mamak 28. Mekanize Tugayı davasını gören Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı olarak görev yapıyordu.

İstanbul’dan seçilenler

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Abdullah Özer de Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında yer aldı. Özer, darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı’nın işgal edilmesine ilişkin davanın yargılamasını yapıyordu.

Fenerbahçe Orduevi’ni kontrol altına almaya çalışan biri tutuklu 40 askerin yargılandığı davaya bakan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Abdurahman Orkun Dağ, Acıbadem’deki Türk Telekom binası işgal edilmeye çalışırken çıkan olaylarda, Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş dahil 6 kişinin şehit edilmesine ilişkin davaya da bakmıştı. Dağ, Doğan Medya Center’ın işgal edilip yayınının kesilmesi ve çıkan olaylarda bir vatandaşın şehit edilmesine ilişkin davanın yargılamasını da yürütüyordu.

Yargıtay üyeliğine getirilen Küçükcekmece Cumhuriyet Başsavcısı Ali Doğan, Adana Cumhuriyet Başsavcıvekili olduğu dönemde MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturmayı yürütmüştü.

Ali Öztürk ise darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanlığının işgal girişimi başta olmak üzere çeşitli davaların yargılamalarını yapan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanlığını yapıyordu.

Selimiye Kışlası’ndaki darbe faaliyetleri ve Üsküdar Çevik Kuvvet’in işgal girişimi davasında yargılamaları tamamlayarak karar veren İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Demir de FETÖ ve darbe girişimine yönelik çeşitli davalara bakıyordu.

Yargıtay üyeliğine seçilen İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hulusi Pur, Vodafone Park ile Ümraniye’deki Casper Plaza’nın pistine helikopterle asker indirilip TRT’nin Ulus’taki yerleşkesi ve Digiturk binasının işgaline ilişkin 57’si tutuklu 93 sanığın yargılandığı davada karar vermişti. Pur da çok sayıda davada yargılama yapıyordu.

Muğla Cumhuriyet Başsavcısıcı olarak görev yaptığı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişimine yönelik soruşturmaları yürüten Necip Topuz, daha sonra Yargıtay Cumhuriyet Savcılığına getirilmişti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kritik davalarının savcısıydı

Yargıtay üyeliğine seçilen bir diğer isim Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Kenan Zeybek oldu. Zeybek, terör suçlarına bakan Yargıtay 16. Ceza Dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen kritik davaların duruşma savcılığını yapıyordu.

Savcı Kenan Zeybek, FETÖ’nün “Selam Tevhid” soruşturmasında, kumpas kurmasıyla ilgili 54 eski hâkim ve savcının yargılandığı dava ile eski Başbakan Yardımcısı Arınç’a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve devlet sırrı niteliğindeki belgelerin bulunduğu Seferberlik Bölge Başkanlığının “kozmik odalarında” günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmanın hâkim ve savcılarının yargılandığı davanın duruşma savcısı idi. Zeybek, darbe girişiminden önce açılan “paralel yapı” soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hâkimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer’in yargılandıkları davanın savcılığını da yürütmüştü.

Kaynak: AA

Kategoriler